28 Mart 2012 Çarşamba

İKİYÜZLÜLÜK DİZ BOYU

Arap Baharının rüzgarları ilk defa esmeye başladığında yandaş olsun olmasın, basınımızın büyük bölümü ve iktidar olayı bir özgürlük ve demokrasi mücadelesi olarak adlandırdı. Arap ülkelerinde insanlar yığınlar halinde sokakları kuşatırken basınımız ve iktidar hep arkalarında oldu. Ne de olsa bu bir demokrasi savaşıydı! Hatta çok saygı değer(!) iktidarımız Libya'daki direnişçilere 200 milyon dolar gönderildiğini en yetkili ağızlardan paylaşıyordu. Ne de olsa artık Büyük Orta Doğu Projesinin amiri bizdik ve demokrasiden yana tavır alan halkların arkasında durmalıydık! Halkın gerekli gördüğünde meydanlara inmesi iktidarımız ve basınımız tarafından demokratik bir hak olarak algılanıyormuş!

Fakat demokrasinin de maalesef bir sınırı var! Arap halklarının iktidarlarına karşı gelmek için meydanlara inmesi demokrasi mücadelesi olarak adlandırılırken, Türkiye'de muhalefet milletvekilleri bile sille tokat dövülerek geçirilmeye çalışılan, ülkenin geleceği ile ilgili çok önemli bir kanunu halkın protesto etmek isteyip meydanlara inmesi Necip Türk Basını için demokrasiye vurulmak istenen darbe, eğitimde reform istemeyenlerin yarattığı gerginlik olarak adlandırırken, KESK'in eylemine yapılan sert polis müdahalesini basının bir kısmı tatsızlık ve gerginlik olarak olayın özüne hiç dokunmadan vermeyi tercih ederken, bazı basın kuruluşları haber sitelerinde olaylara manşetlerinde yer bile vermediler. Halktan olayları saklamayı tercih ettiler. 

İktidar cephesinde ise Nurettin Canikli, CHP'nin 4+4+4 eylemini yasa dışı olarak nitelerken, bütün izinleri valilikten alınmış yasal bir eyleme ait afiş ve duyurular Büyükşehir Belediyesi tarafından toplatıldı. 

KESK'in yapmak istediği eylemde ise polis eylemcilerin bile sayısından fazla bir sayı ile eğitimcilerin karşısına çıktı, Ankara'ya girişlerinde zorluk çıkartıldı ve en acısı çeşitli illerde eğitimcilere karşı şiddet kullanıldı. 

Peki neden? Arap Baharında insanlar sokaklara döküldüklerinde bu bir özgürlük mücadelesi oluyorsa, ülkenin tamamını ilgilendiren bir yasa ile ilgili eylem yapmak neden yasadışı görülüyor? Muktedirler neden korkuyorlar?  

Bugün KESK'çilere yapılan şiddetten sonra; Suriye'de polisin masum sivilleri acımasızca dövmesi, öldürmesi ile ilgili haber yapanlar utanmayacaklar mı?

Dün Tahrir Meydanından saatlerce yayın yapıp demokrasi havarisi gibi takılan muhabirler ve haber müdürleri, bugün KESK'in eylemini haberleştirirken utanmayacaklar mı?

Dün Libya'da göstericilere parasal destek sağlayan iktidar, bugün kendi halkına şiddet uygularken utanmayacak mı? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder