Fakat demokrasinin de maalesef bir sınırı var! Arap halklarının iktidarlarına karşı gelmek için meydanlara inmesi demokrasi mücadelesi olarak adlandırılırken, Türkiye'de muhalefet milletvekilleri bile sille tokat dövülerek geçirilmeye çalışılan, ülkenin geleceği ile ilgili çok önemli bir kanunu halkın protesto etmek isteyip meydanlara inmesi Necip Türk Basını için demokrasiye vurulmak istenen darbe, eğitimde reform istemeyenlerin yarattığı gerginlik olarak adlandırırken, KESK'in eylemine yapılan sert polis müdahalesini basının bir kısmı tatsızlık ve gerginlik olarak olayın özüne hiç dokunmadan vermeyi tercih ederken, bazı basın kuruluşları haber sitelerinde olaylara manşetlerinde yer bile vermediler. Halktan olayları saklamayı tercih ettiler.
İktidar cephesinde ise Nurettin Canikli, CHP'nin 4+4+4 eylemini yasa dışı olarak nitelerken, bütün izinleri valilikten alınmış yasal bir eyleme ait afiş ve duyurular Büyükşehir Belediyesi tarafından toplatıldı.
KESK'in yapmak istediği eylemde ise polis eylemcilerin bile sayısından fazla bir sayı ile eğitimcilerin karşısına çıktı, Ankara'ya girişlerinde zorluk çıkartıldı ve en acısı çeşitli illerde eğitimcilere karşı şiddet kullanıldı.
Peki neden? Arap Baharında insanlar sokaklara döküldüklerinde bu bir özgürlük mücadelesi oluyorsa, ülkenin tamamını ilgilendiren bir yasa ile ilgili eylem yapmak neden yasadışı görülüyor? Muktedirler neden korkuyorlar?
Bugün KESK'çilere yapılan şiddetten sonra; Suriye'de polisin masum sivilleri acımasızca dövmesi, öldürmesi ile ilgili haber yapanlar utanmayacaklar mı?
Dün Tahrir Meydanından saatlerce yayın yapıp demokrasi havarisi gibi takılan muhabirler ve haber müdürleri, bugün KESK'in eylemini haberleştirirken utanmayacaklar mı?
Dün Libya'da göstericilere parasal destek sağlayan iktidar, bugün kendi halkına şiddet uygularken utanmayacak mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder